0(532)770 13 12      info@sibelaraci.com

Vajinismus Nedir?

Vajinismus Nedir?

 

Vajinismus, vajinaya giriş denendiğinde, vajinanın dış 1/3 ‘ünü çevreleyen kaslarda tekrarlayıcı ve sürekli bir biçimde istemsiz kasılmaların olmasıdır. Çoğunlukla cinsel birleşmeye olanak vermeyen bu kasılmayı kadının kendisi yapmadığı gibi kendi isteği ile

de geçiremez. Temel bozukluk, vajina girişindeki kasların istemsiz kasılmasıdır ancak vajinismusta buna bedenin çeşitli bölgelerinde, bazen bütün bedende kasılmalar, sıklıkla bacakların kapanması, korku, bazen titreme, çarpıntı, terleme, bulantı, hatta kusma, fenalık hissi ve ağlama gibi belirtiler eşlik edebilir.

 

Vajinadaki kasılma çoğu vakada cinsel birleşmeye izin vermez. Daha az sayıda olguda ise zorlamayla giriş olabilir ancak birleşme ağrılı ve acılıdır. Vajinismus bizim toplumumuzda sıklıkla evliliğin ilk gecesinde, ilk cinsel birleşme denendiği anda ortaya çıkar. Aslında cinsel yaşamın başlangıcından itibaren vardır ama cinsel birleşme denemesi olmadığından durum fark edilmez. Daha seyrek olarak sağlıklı bir cinsel yaşam sürecinde ve hiç vajinismus problemi olmayanlarda yaşanmış kötü tecrübeler sonucunda (doğum, düşük, kürtaj, hastada kötü deneyimlere neden olan jinekolojik muayene ve operasyonlar gibi) ikincil olarak vajinismus gelişebilir.

 

Sıklığı:

Cinselliği konuşmanın ne denli zor olduğu düşünüldüğünde bu konudaki saha araştırmalarının ne kadar yetersiz olduğu anlaşılabilir. Toplumda yaygınlığı tam olarak bilinmemektedir ancak vajinismusun kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olduğu söylenebilir. Ülkemizde ve uzak doğu ülkelerinde vajinismusa, batı ülkelerinden daha fazla rastlanmaktadır. Ülkemizde tedavi birimlerine başvuran hastaların %50’sinin vajinismus olduğu söylenebilir. Batı ülkelerinde bu oran%10 civarındadır.

 

Nedenleri:

Cinsellik konusunda yerleşmiş yanlış inanışların ve tabuların vajinismus gelişiminde en önemli rolü oynadığı düşünülmektedir.

Sık olarak öğrenilmiş yanlış inanışlar:

. Vajinam çok dar,

. Penis çok büyük, giremez,

. Vajina girişinde duvar gibi bir engel var,

. Benim cinsel organım anormal, iğrenç, utanç verici,

. Kızlık zarım kalın, parçalanacak,

. Çok canım yanar, çok kanar.

 

Cinsel eğitim gelişmiş toplumlarda bile uygun ve doğru şekilde alınamamaktadır. Cinselliği merak etmenin ahlaksızlık, suç, günah sayıldığı, kadınların kendi cinsel organlarını bile tanımadıkları toplumlarda bireyler de cinsel bilgilenme için talepkar olmamaktadırlar. Ülkemizde çocukluktan kalma korkuların, bekaret kavramına verilen abartılı önemin, kızlık zarı ve “ilk gece” konusundaki yaygın yanlış inanışlarla pekişen kaygıların, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlamasının vajinismus gelişimine zemin hazırladığı söylenebilir. “İlk gecede gelen kova dolusu kan”, “patlayan kızlık zarı” hikayelerine, “kız olmanın değil de kadın olmanın çok çok zor, korkunç ve çileli olduğu” tekrarlarına uzak kalarak büyüyemediğimiz göz önüne alındığında vajinismus gelişiminde sosyal ve kültürel faktörlerin etkisi iyi anlaşılabilmektedir. Bunlar temel etkenler gibi görünse de bazen vajinismuslu kadınlarda altta yatan farklı sebepler tabloyu ağırlaştırabilir. Vajinismus tanısı alanlarda geçmişteki cinsel tacizlerin etkilerine, kadın rolünü benimsemekle ilgili zorluklara, gebe kalmakla ilgili kaygılara da rastlanabilir.

 

Cinsellik, insan fizyolojisi ve aile içi bağlarda önemli bir role sahiptir, doğal bir sürecin yaşanamaması psikolojik sorunlarla beraber aile içi sosyal sorunlara da neden olabilmektedir. Ülkemizde evli çiftlerde, konunun aile büyüklerine yansıtılması kadının konumunu daha da zorlaştırmakta, kimi zaman bekaretin sorgulanmasına yol açmakta, evliliğin bitirilmesi ile ilgili baskılar çifti zorlamaktadır. Baskılar arttıkça performans kaygısı ve ilişkiye direnç doğal olarak daha fazla pekişmektedir.

 

Vajinismus sadece kadının sorunu değldir. Cinsel tedavi sürecinde cinsel işlev bozukluklarını çiftin sorunu olarak ele almak ve çifti tedavi etmek gerekir. Vajinismuslu kadınların partnerleri durumu istenmeme ve reddedilme olarak yaşayabilir, kırgınlık-öfke duyabilirler, bazen yetersizlik hissederek sertleşme güçlüğü yaşayabilirler. Kimi zamanda çiftler sertleşme güçlüğü nedeniyle başvururlar, ayrıntılı değerlendirmede kadında vajinismus saptanır. Yine erkeklerde cinsel isteksizlik ve uyarılma güçlükleri görülebilir. Hem erkek hem kadında depresif bozukluk ve kaygı bozukluğu gelişebilir.

 

Tedavi:

Vajinismus, kadın cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülen ve tedavi açısından en yüz güldürücü sorundur. Cinsel terapiye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğu olduğunu da söyleyebiliriz.

Ankara’daki muayenehanemde cinsel terapiyi çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürmekteyim. Öncelikle çiftin yanlış inanışlarının düzeltilmesi, cinsel organlar ve “sağlıklı cinsellik”le ilgili bilgilendirme, ardından haftalık olarak devam eden terapi seansları ile 12 görüşme ve danışmanlıkla düzelen hafif vakalar olduğu gibi genellikle 23 ayda yaklaşık 68 cinsel terapi oturumu ile tam düzelme ile sonlanır. Yineleme beklenmez.

 

 

Blog Yazıları